Serotonin sendromu, vücuda aşırı miktarda serotonin alınmasıyla ortaya çıkan ve hayati tehlike oluşturabilecek bir durumdur. Serotonin, beyin ve vücuttaki sinir hücreleri arasında iletişimi sağlayan önemli bir kimyasaldır. Bu kimyasal, sinir sistemi için büyük önem taşır. Vücutta yeterli miktarda serotonin bulunmaması durumunda depresyon belirtileri ortaya çıkabilir. Bu belirtiler arasında aşırı halsizlik, mutsuzluk ve içe kapanıklık bulunur. Ancak, vücuda aşırı miktarda serotonin yüklenmesi durumunda ise tam tersi belirtiler görülür ve kişide aşırı sinir aktivitesi ortaya çıkar. Bu nedenle serotonin, dengesi en hassas olan ve bu hassasiyeti koruması gereken bir vücut salgısıdır.

Beyindeki sinir hücrelerine doğrudan etki eden serotonin fazlalığının belirtileri genellikle kısa sürede kendini gösterir. Bazı bireylerde serotonin artışına neden olan eylem gerçekleştikten bir saat sonra belirtiler ortaya çıkabilir. Müdahale edilmemesi durumunda belirtiler artarak devam eder. Bazı bireylerde bu zaman dilimi daha uzun olabilir, ancak müdahalenin gecikmesi sonucu meydana gelecek değişiklikler aynı noktaya varacaktır. Serotonin sendromu, özellikle aşırı dozlarda kendiliğinden geçmesi zor olan bir rahatsızlıktır. Sendroma neden olan ilaçların tüketilmesinin ardından en kısa sürede uzman bir doktora başvurmak, hayati risklerin oluşmasını engelleyecektir. Hastalığın başlıca belirtileri şunlardır:

Serotonin sendromunun ilk aşama belirtileri bu şekildedir. Serotonin miktarını etkileyebilecek ilaçlardan herhangi birisinin tüketilmesinin ardından belirgin olarak yukarıdaki değişiklikler görülmüşse kısa süre içinde bir tedavi merkezine başvurulmalıdır. Aksi halde hastalık, hayati tehlike oluşturabilecek daha şiddetli bir sürece yönelebilir. Hastalığın beklenenden daha tehlikeli olduğunu gösteren belirtiler şunlardır:

Vücutta serotonin dengesini sağlamaya yönelik antidepresan türündeki ilaçların yanlış kullanımı sendroma neden olabilmektedir. Bu ilaçlar, depresyon geçiren kişilerin vücudundaki serotonin eksikliğini gidermek ve sinir sistemindeki tahribatı önlemek amacıyla kullanılır ve serotonin açısından zengindir. Bu ilaçların tüketiminde doz ayarlaması uzman doktor tarafından yapılır ve hastaların belirlenen doz programından sapmaması istenir. Programın dışına çıkılarak fazla miktarda doz alındığında veya doktorun verdiği ilaç haricinde serotonin içeren başka bir ilaç daha tüketildiğinde serotonin sendromu gerçekleşebilir. Antidepresan türündeki ilaçların birbirine etki etme riski oldukça fazladır. Bu yüzden yan etkileri birbirleriyle çakışabilecek ilaçları kullanmaktan kaçınılmalıdır.

Serotonin dengesizliğine yol açan başka bir durum ise antidepresan ilaçların dozunun artırılması sırasında yapılan yanlış ayarlamalardır. Özellikle depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlara yeni başlayan hastalarda doz artışı ne kadar hızlı olursa tedavinin o kadar çabuk gerçekleşeceği algısı vardır. Hastanın bir an önce sağlığına kavuşmak istemesi doğaldır, ancak tedavi sürecinin bu şekilde işlemediği kesindir. Serotonin, B12 vitamini gibi vücutta depolanabilen bir unsur değildir. Vücuda tek seferde aşırı miktarda serotonin yüklemesi yapmak, bu serotoninlerin ilgili birimde depolanıp ihtiyaç oldukça kullanılacağı anlamına gelmez. Bu yüzden serotonin sendromuna neden olmamak için doz artışında doktorun belirlediği programa uymak gerekir.